SON PİŞMANLIK NEYE YARAR
Büyüklerin çok güzel bir sözü var "konuşmana dikkat et, laf ağızdan çıkana kadar o lafın efendisi sensin ama laf ağızdan çıktı mı o senin efendin olur" derler. Gerçekten söz söylemek bir hüner işidir ama gelde bu yaştan sonra Mehmet Ali Erbil'e bunu anlat.
Yaş aldıkca mı yoksa yaşlandıkca mı Mehmet Ali'ye bir haller oldu. Bazen ne dediğini ne yaptığını vallahi bende kendiside bilmiyor.
Özellikle uzun süreli hastane döneminden sonra olaylar karşısında o esprili kimliğini unutuyor adeta bir canavara dönüşüyor.
Hatırlarsınızı Seda Sayan ile birbirlerine girdikleri dönemde neler neler söylemiş sonra Seda kafa gösterice geri vites yapıp bacımdır, baş tacımdır, yok ben öyle demek itemdim geri vitesiyle özür dileme yolunu seçmişti.
Çok geçmeden bu defa kızı yaşında ki Ece Ronay ile yaşadıkları, Ece için söyledikleri, canlı yayınlarda sarf ettikleri karşımıza bambaşka bir Mehmet Ali Erbil çıkartmıştı.
Şimdide benzer bir U dönüşünü Çağla Şikel meselesinde yaşıyoruz.
Önce Çağla Şikel demediğini bırakmayan, nasıl Çağla Şikel olduğu yolunda ağır ithamlarda bulunan ve adahada ileri gidip söylediklerinin söylemdiklerinin yanında ufak kalacağını bir ima eden Mehmet Ali çok geçmeden çevir kazı yanmasın aman sabahlar olmasın moduna döndü. Bir özürler, bir af dilemeler, bir utanmalar aldı başını gitti.
Mehmet Ali çok iyi bilir ki kırılan bardaktan su içmek zor. İki çocuk annesi bir kadına söyledikleri öyle sosyal medyadan yapılacak özür dileme seansı ile üstü örtülmez.
Sağlık nedenleri ile meslekten emekliye ayrılan Mehmet Ali Erbil'in yeterli kullanım ehliyeti bulunmadığından sosyal medyadan elini ayağını çekmesi hatta hayatının bundan sonrasını torununu severek, saksıda çicek yetiştirerek, yeniköy sahilinde balık tutarak ama bir daha hiç ama hiç kimseyle böyle diyaloglara girmemek üzere emkliye ayrılması lazım.
Tayyar IŞIKSAÇAN
Benzer Haberler